Dünsabah BBCWorld haberi verirken şöyle bir ifade
kullandı.
"Dünya güçleri ile İran anlaştı, yaptırımlar kalkıyor."
İdeolojinize, kafanızdaki dünya fikrine, ekonomik ve siyasi
paradigmanıza göre bu güçlere farklı adlar verebilirsiniz: küresel
merkez, emperyalizm, neokolonyal güçler, gelişmiş ülkeler, Batı,
vs.
Ama dünya bu işte!
İşin özü bu!
Dünyayı dizayn eden, çekip çeviren ve bu düzene diklenen ülkelere
ciddi sıkıntılar çektiren "güçler" var.
Bunun altını pısmak, eskisi gibi "bizden bi şey olmaz" demek için
değil fakat gelişmek ve güçlü olabilmek için geçilecek
yolu bir kez daha gözden geçirelim diye çiziyorum. (Yol, yolsa
eğer; aynı zamanda çiledir!)
On küsur yıldır uluslararası kamuoyunu "İran nükleer silah yapacak"
diye manipüle ettiler.
Amerikan istihbarat örgütleri 2003 sonbaharında İran'ın nükleer
silah üretme programından kuşkulanmaya başladılar.
Aynı tarihte Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı da muhalif
İranlı çevrelere dayanarak ülkedeki nükleer programın barışçı
amaçlardan saptığını üyelerine acil koduyla bildirmişti. (Buradaki
"muhalif çevreler" ifadesine mim koyun bence!)
Ama işe bakın ki, İran'ın uslandığına Batı'nın ikna olması için bir
buçuk yıl yetti.
Zaten UAEA Başkanı Amano'nun Mart 2015'te açıkladığı rapordaki
"nükleer silah üretileceğine dair açık kanıtlar bulunamamıştır"
ifadesi bugünü işaret ediyordu.
Düşünün, Netanyahu'nun daha yakınlarda Birleşmiş Milletler'de
"bu anlaşma İran'ın birkaç hafta içinde nükleer silah üretmesine
imkân tanıyor" diye tepinmesine de aldırmadılar.
Yoksa tıpkı Saddam'ın kitlesel güçte yok edici kimyasal silahlara
sahip olduğu iddiası gibi bu iddia da ta başından
beri stratejik manipülasyondan ibaret miydi?
O halde, şimdi sırada ne var?
Oturup güncel siyasi klişelere de pek saplanmadan düşünmek
gerek.