Üstelik gözlerin fena yanılttığına çok tanık olmulumdur. Oysa eller, sandığımızdan daha çok şey anlatır. Kelimelerin taşıyamadığı yükü çoğu zaman ellerimiz sırtlanır. Nitekim Michael Corballis'in doğuştan körler üzerinde yaptığı çalışmalar da bunu ortaya koymuştu. Araştırmayı anlatmaya kalksam bu köşenin boyutları yetmez. Ama şu kadarını söyleyeyim; konuşurken hareket eden ellerimiz bir iletişim zorlanmasına tekabül etmiyor. Sözün bastonu veya artığı değiller. Ayrı birer cümle hepsi. (Eskiden ilkokul öğretmenleri ellerini kollarını oynatarak konuşan öğrencilerin "davranış" notunu düşürürlerdi. Umarım bu yanlıştan şimdi dönülmüştür.)
***Bir de şu söz var: "Ben adamı gözünden tanırım." Neresinden tanıdığımızı iddia edersek edelim, fena halde yanılıyor olabiliriz. Peki nasıl tanırız?