"Kendi ayakları üzerinde durmak" deyimi son kırk yılın en güçlü ifadelerindendi. Bireyselleşme ve başarının temeli olarak gösterildi, motivasyon amacıyla kullanıldı. Kimse tam olarak anlamını sormadı; kimse "ayaklarının üzerinde duruyorsun ama hangi zeminde?" demedi. Zaman içinde deyimin anlamı daraldı, "ekonomik bağımsızlık" demek oldu. Şimdi Batı'da bu laftan ciddi biçimde şüphe duyuluyor. Bir yerde yanlış yaptık galiba, deniyor. Haklılar... İnsan kendi ayakları üzerinde dururken elleriyle ne yapıyor mesela? Başkalarını itiyor, deviriyor, hoyratlık ediyor mu?.. Aslında çok zaman önce Richard Sennett vurgulamıştı: Gerçekten sağlam bir ferd olabilmek için yardımlaşmak, dayanışmak, kime güveneceğini bilmek gerekiyor. Tam burada çuvallıyoruz işte! Ayakları üzerinde durduğunu sananlar, gün geliyor sapır sapır düşüyor.
*** Çocuklarımızı hangi öğretmenlerin okuttuğuna dikkat etmiyoruz. İyi bir okul, güçlü bir müfredat yeter sanıyoruz. İyi de sosyal medyada hiç utanıp sıkılmadan bir kesime "cahil çomarlar"