Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan tarihi İpek Yolu’nda bir ticaret merkezinden diğerine gitmenin ağır meşakkatini kitaplar yazar. Kervansarayların, iki küçük ticari nokta arasını en az 3 günde alan tüccarların çilesine ortak olduğunu da… İşte Çin ile Venedik arasında uzanan ancak 15. yüzyıl sonrası zayıf düşen bu hattın modern çağda yeniden canlanması için de, güzergahlar şüphesiz kritik önem taşıyor, taşıyacak.
Örneğin iki uç noktadan yola çıkacak olursak, bugün Çin ve Avrupa arasındaki çok ciddi hacimdeki ticaretin çok büyük bölümünün deniz yoluyla yapıldığı dikkat çekiyor. Bu ise, 1 ayı aşabilen upuzun bir ulaşım süresi anlamına geliyor. Oysa mesafenin demir ağlarla örülmesi sağlandığı takdirde, sürenin birkaç haftaya inmesi mümkün. Zaten Orta Koridor da bunu amaçlıyor.
İşte tam bu noktada Bakü-Tiflis-Kars (BTK) Demiryolu Hattı, İpek Yolu’nun yeniden canlanması kapsamında kilit bir nokta rolünde karşımıza çıkıyor. Bilindiği gibi Çin’in son yıllarda yoğunlaştığı Kuşak ve Yol projesinin kara ayağı, tarihî hatta yeniden hayat vermeyi amaçlıyor. Bu noktada Avrasya ekonomileri için önemli bir fırsat olan İpek Yolu’nun, süren ilgili çalışmalar dahilinde dünya ekonomisinin ağırlık merkezinin konumlanmasında da söz sahibi olacağını söyleyebiliriz.
10 YIL SONRA
Bundan tam 10 yıl önce Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan tarafından varılan devletler arası anlaşma gereği çalışmaları başlayan BTK, inşa zorluklarından finansmana kadar uzanan çeşitli nedenlerle planlanandan geç tamamlandı. Hem geç hem de güç oldu ancak neticede ekonomik ilişkilerde süre ve maliyetleri kesecek dev bir eser ortaya çıktı.
Bu bağlamda BTK bir yandan Asya’yı Avrupa’ya bağlayan kritik bir halkayken, diğer yandan bölge ekonomileri için kaynaşmaya vesile yaratıyor. Özellikle de projenin sahibi 3 ülke için…