Bu yazıya, Cumhurbaşkanımızın Kırgızistan’a yaptığı resmi ziyaret kapsamındaki iş forumu vesilesiyle başlıyorum. Bişkek’te gerçekleştirilen ve resmi anlaşmaların da imzalandığı forumun meyvelerinden biri de, iki ülkeden firmaların bir araya gelerek işbirliği fırsatlarını karşılıklı ve detaylı olarak ele alması... Kırgızistan’da çeşitli sektörlerde Türk şirketleri faaliyet gösterirken, ticari ilişkilerimizin bugüne kadar sınırlı bir gelişim gösterdiği ifade edilebilir. Bu bağlamda forum, Türkiye’den gelen geniş iş heyeti açısından Kırgızistan’daki olanakları yakından görerek istişare etme imkanı sunmuş oluyor.
Doğrusu Cumhurbaşkanı Ceenbekov’un çeşitli hitaplarında da açıkça görüldüğü üzere, Kırgızistan da Türkiye’nin bilhassa iş dünyası eliyle burada varlığını güçlendirmesini arzu ediyor. Ve bu doğrultuda devlet yetkilileri, ülkenin yatırımlar için ne tür cazibeler taşıdığını vurgulamayı önemsiyor. Neticede Kırgızistan, 1.160 dolarlık kişi başına GSYH’sı ile gelir düzeyi düşük bir ekonomi... Ülkenin gelişim yolunda alacağı mesafe ortadayken, mevcut durumda ücretler ve enerji gibi temel maliyetler özellikle Rusya ve Kazakistan gibi belli başlı çevre ekonomilere kıyasla düşük seviyesiyle avantajlar sunuyor. Kırgızistan bu tür maliyet avantajlarını, yine çeşitli bölge ülkelerine kıyasla bir nebze hafif tutmaya çalıştığı vergi oranlarıyla da pekiştirmeye çalışıyor.
Bu noktada ülke ekonomisindeki mevcut ve potansiyel alanlar düşünüldüğünde, Kırgızistan denince akla gelen ilk sektörlerden olan madenciliğin önemini vurgulamak gerekir. Mineral kaynakları bol olan ülke özellikle altın rezervleriyle bilinmekle beraber, farklı metaller, kömür, doğalgaz gibi geniş bir yelpazede tabii zenginliklere sahi...