Trump yönetiminin radarına giren ülkeler serisine, bugün bir de Venezuela’yı ekleyerek devam edelim. Nitekim Latin Amerika ülkesindeki olaylar son zamanlarda tırmanarak ilerliyor. Geçen yaz bu köşede “Venezuela Can Çekişirken” başlığı altında karaladığım satırlar da, maalesef büyük ölçüde geçerliliğini koruyor. Ve bu Temmuz sonunda seçimleri geride bırakan ülke bir yandan şiddetli protestolar ve demokrasi tartışmalarıyla çalkalanırken, diğer yandan da ABD tarafından artan dozda eleştiriye tabi tutuluyor.
Bu doğrultuda son gelişmelerden biri ise, Trump’ın “Venezuela’ya askeri operasyon seçeneğinin masada olduğunu” ifade etmesi oldu. Başta bazı Latin Amerika ülkelerinden olmak üzere birtakım tepkiler de çeken bu düşüncenin yanı sıra, Washington’da kararı alınan yeni yaptırımlar da gündemi oldukça meşgul etti.
Öyleyse şimdi işin ekonomik tarafına bir göz atalım.
UZAYAN LİSTE
Venezuela Devlet Başkanı Maduro’nun, ABD nezdinde zaten yıllardır sabıkalı bir konuma sahip olduğu malum. Temmuz seçimlerinden sonra gelişen olaylar akabinde ise, söz konusu yaptırımların genişlediğine ve listeye yeni isimlerin de eklendiğine şahit olduk. ABD Hazine Bakanlığı’na bağlı OFAC, geçen hafta listelediği şahısların ABD’deki varlıklarını dondurmanın yanı sıra, vatandaşlarını bu kişilerle işlem yapmaktan men etti. Gelen haberlere göre, isim listesi daha da uzatılabilecek.
Bu ve ilgili kararlar, ABD tarafınca haşin ve hızlı bir tepki olarak ortaya çıkıyor ancak Venezuela’nın cezalandırılması gerektiğini savunanlara göre yetersiz de kalabilir. Nitekim ABD ile bağlantılarını koparmayı nicedir göze almış Venezuelalılar da var olsa gerek. Ki farzımuhal koparmasalar da, ilgili yaptırımların umulan etkileri ne derece getireceği de bir başka soru işareti…