Pazar gününden bu yana gündemimizde o ya da bu şekilde pelikanlar var. Heralde hayatımızın hiçbir döneminde olmadığı ve olamayacağı kadar çok pelikan dedik bu 4 günde. Hayır zaten "aslan, kartal, kanarya" falan demek varken niye pelikan diyelim?
Bu Pelikan Dosyası şeysini okuyan bütün gazeteciler heralde "eee, bilmediğimiz ne var?" demiştir içinden.
Ankara kulislerindeki söylentileri derleyip toparlayıp, "Reisçilerden Hocacılara ayar" şeklinde sunmuşlar hepsi bu.
Gerçekten "hepsi bu" diyebilir miyiz, yoksa kimilerinin iddia ettiği gibi bu "bir sürecin parçası mı?" bunu da çok yakında göreceğiz.
Göreceklerimiz şöyle dursun biz bugün gördüklerimize bakalım isterseniz.
Bir süredir Ankara kulislerinde sadece siyaset yönüyle değil siyasetin medyaya etkisi yönüyle de söylentiler dolanıp duruyordu. Sabah gazetesinin bazı yazarlarının Davutoğlu'nu açıktan eleştirmeleri ve "Davutoğlu kendi medyasını kuruyor" söylentileri farklı yorumlamalara neden olmuştu.
Dün Başbakan Davutoğlu, kendi Genel Başkanlık tarihinin en kısa konuşmasını yaptı. Kimileri bunun bir veda konuşması olduğunu söyledi, kimileri manifesto gibi konuşma dedi.
Peki bu konuşmanın gazetelere yansıması nasıl oldu? Kim nasıl gördü bu konuşmayı?
Gazetelerin birinci sayfalarına bakarak küçük bir içerik ve söylem analiziyle durumun fotoğrafını çekelim.
"Davutoğlu-Erdoğan" krizinin yaşandığı iddiaları ortalıkta dört dönerken elbette ilk akla gelen iki gazete var: Biri Sabah gazetesi, diğeri ise Karar gazetesi.
Sabah Gazetesi'nde Davutoğlu'nun konuşmasının esamesi yoktu diyebiliriz. Birinci sayfadan bir cümleyle bile görülmedi haber. Manşette ise "Silah arkadaşları için can verdiler" başlığıyla Şemdinli'de şehit düşen ki mehmetçiğin kahramanlık hikayesi anlatılıyordu.
Karar Gazetesi "Elimin Tersiyle İterim" manşetiyle gördü haberi. Üstünde de "Başbakan Davutoğlu, AK Parti'ye yönelik dizayn girişimlerine sert tepki gösterdi" yazıyordu.
Konuşmayı manşetten gören diğer gazeteler şöyle...