Baştan söyliyeyim tam da Deniz Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Yavuz Örnek'in "Hz.Nuh oğluyla cep telefonuyla konuştu" sözlerinin ardından bu Boğaziçi çıkışının zamanlaması pek olmadı sanki.
Deniz Bilimleri, Hz. Nuh, telekomünikasyon falan derken baya devreleri yakıp, sonunda üniversitelerimizin ve hocalarımızın geldiği bu "çığır açıcı" noktayla ancak övünülür diyerek mevzuyu kendi içimde tatlıya bağladım.
"Milli ve yerli" tanımlamasını çok sevmekle birlikte bazı noktalarda bu tanımlamanın içini dolduran kriterlerle ilgili bir netlik olmadığını görüyorum. Hoş değil.
(Özellikle muğlak demekten kaçındım zira şu günlerde pek de sevilmeyen bir kelime kendisi.)
Misal bir üniversitenin yerli ve milli olduğunu neye bakarak anlayacağız?
Hadi bunu anladık, yerli ve millilik uluslararası başarı kriterleri arasına girer mi?
Küresel dünyaya ne kadar hitap ettiği, ne kadar bilimsel çalışma yapıldığı, akademi dünyasına katkısı, adından dünya çapında söz ettiren bilim adamları olması falan yerli ve milli olup olmamayı bağlar mı?
En milli ve yerli üniversitemiz hangisi acaba?
Yozgat Bozok Üniversitesi?
Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi?
En azından isimden kurtarıyorlar bence.
Şimdi milli ve yerli değerlerden uzak olduğu için dünya sıralamasında 190. sıraya ancak çıkabilmiş üniversitemiz Boğaziçi Üniversitesi'yse bu durumda ülkedeki diğer tüm üniversitelerin durumu yerlilik ve millilik açısından çok daha feci demektir. Yoksa değil midir?
Kafamda deli sorular...