17 yıl sonra iki siyasi rakibin televizyon ekranlarında karşı karşıya gelecek olması elbette büyük heyecan yarattı. Fakat maalesef program aynı heyecanı yaratamadı.
Zaten kurallarını gazetecilerin değil de siyasilerin belirlediği
bir program
formatından daha fazlası beklenemezdi.
İzleyenler kendi adayının rakip adayı nasıl nakavt ettiğini
görmek istedi ama
anlaşılan maç berabere bitti. Programdan sonra yapılan yorumları
okuyunca
ortaya çıkan manzaranın 31 Mart akşamından farklı olmadığını
görebilirdiniz.
31 Mart akşamı seçimin kaybedeni yoktu, herkes kendi adayının
kazandığını
ilan etmişti. İşte bu tartışmanın sonucunda da aynısı oldu; herkes
kendi
adayının daha iyi olduğunu düşünüyordu ve herkes memnundu.
En çok memnun olan da sanırım İsmail Küçükkaya oldu. Zira
program
sonunda Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım'a sorduğu
"moderatörlüğümü
nasıl beğendiniz?" sorusu mutlak beğenilmişlik kabulüyle
derecesini
ölçmeye çalışmak gibiydi.
Nihayetinde her iki adaydan da teşekkürü kopararak sonrasında
gelebilecek
tüm negatif yorumlara da bir güzel ön aldı.
BİR İKİ İZLENİM...
Ekrem İmamoğlu'nun tartışmanın ilk yarısında 31 Mart akşamı
Anadolu
Ajansı'nın veri akışını durdurmasını ısrarla gündeme getirmesi
gereksiz bir
zaman kaybı olarak nitelendirildi fakat bence seçime bir hafta kala
kendi
seçmenin 31 Mart hafızasını tazelemeye yönelik bir hamleydi.