NATO’daki beraberliğimize ve stratejik ortak oluşumuza güvendiğimiz Amerika görünen o ki, sadece bize sırtını dönmüyor.
Barzani’nin ömrünü adadığı ve ABD ile son noktaya getirdiğini düşündüğü bağımsızlık referandumu askıda kalmış durumda.
Önce “evet” denilen bağımsızlık ilanına, sonra çark edilerek “askıya alınması” talimatı geldi.
Barzani herhalde yalnız bırakıldığını anladı ki, kendi başına “25 Eylül’de referandum yapılacak” ısrarında…
Israrında, bir daha fırsatın eline geçmeyeceği endişesi olduğu kadar, PKK’nın Suriye uzantısı PYD’nin silahlı kanadı YPG’ye Birleşik Devletler tarafından verilen silahlar da etkili.
Zira, TIR’lar dolusu silahlar, “Barzani’nin yerine, bölgede PYD’nin kurabileceği bir devlete izin mi verilecek” sorusunu akıllara getirmiyor değil…
Bizce, ‘yalnız kovboy’ ABD için, Barzani’nin devleti veya PYD değil, kendisi önemli.
Alevi Kürtlerin Kobani’de kurduğu kantonlara izin vermeyen Amerika, şimdi de Yahudi Barzani’ye bile yaşam hakkı tanımıyor…
Belki 20 yıldır, Amerika’nın değişen iklim dengelerinde vatan arayışında olduğunu ve Ortadoğu’da bizim de içinde yer aldığımız coğrafyada hesabı bulunduğunu yazıyoruz, anlatıyoruz.
Üstelik Yahudi İsrail devleti ile itikadi bir birliktelikleri de var. Mesih inancına göre önce büyük İsrail devletinin kurulması gerekiyor.