1789 tarihinde gerçekleşen Fransız İhtilalı, monarşinin yerine cumhuriyete giden bir adım olsa da bunun yanı sıra kavmiyetçiliği de ateşlemiştir. Asırlar boyu süren birlik ve beraberlik maalesef bu hareketten sonra darmadağın edilmiştir. Ülkelerin doğrusu da bu yanlışlar olmuş ve toplumlar parçalanmıştır. Parçalanma sonrası insanlar güç birliği yaparak, kültürlerini, medeniyetlerini ve siyasetlerini buluşturmuşlar; halklar millete dönüşmüştür. Aynı süreç bizde de ‘bir ve beraber’ olan milletin ayrıştırılmasında yaşanıyor. Halkların demokratik haklarından bahisle farklı bir yol izlenerek, halklar bölünerek paramparça edildiler. Esasen bu olay ile halklar global güçlerin birer yemi haline getirilmiştir. Türk milletini oluşturan halklar, Hacı Bektaş'tan bu yana ayrı ayrı da olsalar bir milleti, Türk kimliğini oluşturmuşlardır. İçerisinde Türkler, Kürtler, Lazlar, Süryaniler, Keldaniler vesaire vardır. Tek millet olmasının sebebi kültürü, maneviyatı, siyaseti bir olmasındandır. Bu birlik devam ettiği müddetçe kimse bunun dışında bir kimlik iddia etmemiştir. Dalga dalga toplumu dağıtmak, mevcut olan imkânların global sermayedarların hizmetine terk edilmesini getirmiştir.