Hayatı yoğun baskılar, çile ve meşakkat ile geçmiş Ehl-i Beyt
imamlarının dördüncüsü Ali bin Hüseyin İmam Zeynelabidin'dir.
Babası şehitlerin efendisi İmam Hüseyin ile Kerbela'da bulunmuş,
çok hasta olduğu için öldürülmekten kurtularak Ehl-i Beyt soyunu
devam ettiren mübarek isim olmuştur.
Şeyh Tusi, Muhammed Bakır'dan şöyle nakletmektedir: “Hüseyin Irak'a
hareket edince, Peygamberin eşi Ümmü Seleme'ye bir vasiyet, bazı
kitaplar ve başka şeyler emanet olarak bıraktı ve ona dedi ki: Sana
en büyük oğlum geldiği zaman verdiğim şeyleri ona ver.
Hüseyin şehit edilince Ali bin Hüseyin Ümmü Seleme'nin yanına
geldi, o da Hüseyin'in kendisine bıraktığı bütün emanetleri ona
verdi.”
Esasen İmam Hüseyin'in Kerbela'da şehit edildiği an, Ali bin
Hüseyin'in imameti başlamıştır.
O’nun yaşadığı dönem, Emeviler’in yoğun baskıları altında
geçmiştir. Bu baskılar altında açıktan değil de, gizli bir kıyamı
tercih etmiştir.
Ali bin Hüseyin'in imametinin başında kendisinin katılmadığı iki
hareket ile Emeviler’e baş kaldırılmış; Tevvabun Hareketi ve Muhtar
Ayaklanmasının her ikisi de başarıya ulaşamamıştır.