İslam’da halife tayini nasp iledir. Bir kişinin veya bir grubun
reyi ile halife tayini yani demokratik yolla bir belirleme söz
konusu olamaz.
Kur’an-ı Kerim’de halifenin Allah’ın emri ile seçildiğine dair
ayetler bulunmaktadır:
“Ey Muhammed! Hani Rabbin meleklere: Ben muhakkak yeryüzünde bir
halife yaratacağım, demişti.” (Bakara, 30)
“Ey Davud! Seni yeryüzünde halife kıldık.” (Sa’d, 26)
“Ey İbrahim! Seni insanlara imam ettim.” (Bakara, 124)
“Ve içlerinden sabrettikleri zaman, emrimizle doğru yola ileten
imamları çağıracağız.” (Secde, 24)
Bu ayetlere göre Allah, önderleri nasp ediyor.
“Ey Elçi! Rabbinden sana indirileni duyur; eğer bunu yapmazsan,
O’nun elçiliğini duyurmamış olursun.”
Maide Suresi’nin 67. ayetinin nazil olmasından sonra da Hz.
Peygamber, Hz. Ali’yi Allah’ın emriyle halife olarak ilan
etmiştir.
Hz. Peygamber’in Hz. Ali’nin hilafetiyle ilgili çok sayıda hadisi
bulunmaktadır.
Sünni Muhammed b. Yusuf Genci eş-Şafii, Kifayet’ut-Talib’in 44.
babında şu hadisi nakleder: “O, Ali (as), müminlerin sultanıdır; o
ondan gelinecek olan kapımdır; o benden sonra halifemdir.”
Sünni Süleyman Belhi, Menakıb’dan naklen şu hadisi nakleder: “Beni
nübüvvete seçene ve beni mahlûkatın en üstünü kılan Allah’a and
olsun ki, (Ey Ali) şüphesiz sen, Allah’ın kullarına olan hücceti,
O’nun sırrının emini ve O’nun kullarının halifesisin.”