İstanbul'un ev sahipliğini yaptığı Dünya Petrol Kongresi'nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'büyük bir fırsatın kaçırıldığını' ifade etti. Cumhurbaşkanı, ‘fırsat kaçtı’ derken; Doğu Akdeniz'in kalkınmasının, Akdeniz'de barışın devamının ve Türkiye'nin dostluğunun kaybedilmesinin altını çizse de bizim açımızdan hakikaten Kıbrıs üzerinden sağlanacak fırsatlar kaçıyor.
Baştan ifade edelim ki, halen Kuzey Kıbrıs Türk Devleti’nden bahsedebiliyorsak maalesef bunu Türkiye'nin veya Türk kesiminin gayretlerine değil de, Rumların Türk tarafını reddetmesine borçluyuz.
Malum AB üyelik sürecinde Kıbrıs Rum kesimiyle birleşme konusunda 'Evet' reyi kullanan Türklere karşın Rumlar 'Hayır' dediği için halen Ada’da iki devlet ve iki kesim varlığını sürdürebiliyor. Ancak garantör Türkiye, Yunanistan ve İngiltere gibi politikalar izleyip kuzey kesime sahip çıkamadı.
Öyle ki, Ada'nın güneyinden çıkan doğalgazın işletilmesi hakkı Rumlarda ve Türkiye'nin 'kaynaklar Ada’nın tamamına ait' itirazını hiçe sayarak işletim lisansı vermekteler. Fransız Total, Amerikan Noble ve İsrail ortaklığıyla Delek şirketleri bu lisansa sahipler.
Kaçan bir fırsat varsa bu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin de olan doğalgazın dünyaya dağılımı konusunda garantör Türkiye'nin hak sahibi olabileceği fırsatıdır.
Ne Rumlar, ne Yunanistan, ne de garantörlerden İngiltere buna asla izin vermiyor.
Türkiye elindeki fırsatları hakikaten değerlendiremiyor.