Ehl-i Beyt içinde yer alan Hz. Hasan Efendimiz, Ehl-i Beyt
imamlarının da ikincisidir.
Hz. Peygamber, Hz. Hasan hakkında, “O ikisi (Hüseyin'i de kast
ederek) yeryüzü halkının en hayırlı kişileridir” buyurmuştur. Yine
onlar için, "Hasan ve Hüseyin, Benim oğullarımdır. Kim onları
severse Beni sever. Kim Beni severse Allah onu sever. Allah kimi
severse onu cennete koyar. Kim o ikisinden nefret ederse Benden
nefret etmiş olur. Kim Benden nefret etmiş olursa Allah'tan nefret
eder. Allah kimden nefret ederse onu cehennemine koyar” buyurarak,
sevilmelerini emretmiştir.
Allah Resulü, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin efendilerimize 'oğullarım'
diye hitap ederdi.
Muaviye, “Onlara Peygamber'in oğulları demeyin, Ali'nin oğulları
deyin" diye fitne çıkardığında İmam Hasan, Muaviye'ye delil olmak
üzere şöyle demiştir: “Allah Resulü, nefislerinden kendisi ile
birlikte babamı, oğullarından Benim ile Kardeşimi ve kadınlarından
annem Fatıma'yı bütün insanlardan ayırıp çıkardı. Biz, O’nun
ailesi, eti, kanı ve nefsiyiz. Biz O’ndanız, O da bizdendir”
demiştir.
Bu konuda İbn-i Abbas'dan Resul-i Ekrem'in şöyle buyurduğu
nakledilir: “Allah-u Teala her peygamberin zürriyetini kendi
sülbünden kılmıştır. Benim zürriyetimi de Ali b. Ebi Talib'in
soyundan kılmıştır.”
Hz. Hasan Efendimiz, Ehl-i Beyt'ten olması sebebiyle Tathir ayeti
olarak bilinen Ahzab 33'ün yani “Allah ancak ve ancak siz Ehl-i
Beyt'ten her türlü çirkinliği gidermek ve sizi tertemiz yapmak
ister” ayetinin muhatabıdır.
Tathir ayeti nazil olduktan sonra İmam Ali'nin şöyle dediği rivayet
edilir: “Bunun üzerine Resulullah buyurdu ki: 'Ya Ali! Bu ayet
Senin, iki torunum Hasan ve Hüseyin ve Fatıma için nazil
olmuştur.”