İspanya’nın Barselona kentindeki 14 kişinin öldüğü, 100 kişinin de yaralandığı kanlı saldırı Avrupa için şok etkisi oluştursa da; bu ne ilk, ne de son saldırı olacaktır.
Sadece bu sene içinde Avrupa ülkelerinde vuku bulan eylemleri hatırlarsak,
19 Aralık 2016’da Berlin’de bir kamyon, yılbaşı pazarına dalmış ve 12 kişi ölmüştü.
22 Mart'ta Londra’da ünlü Westminster Sarayı’na yakın bir kaldırımda yürümekte olan 50 kişi araç saldırısıyla yaralanmıştı.
7 Nisan’da İsveç’in başkenti Stockholm’deki bir kamyon insanların arasına dalmıştı ve 5 kişi ölmüştü.
3 Haziran'da Londra’da bir araç kaldırıma çıkmıştı ve 8 kişi ölmüştü.
19 Haziran'da yine Londra’da, bu kez Finsbury Park’ta bir araç kalabalığın üzerine son hız ilerlemişti ve bir kişi ölmüştü.
9 Ağustos'ta bir araç, Paris’te bir grup askerin üzerine sürüldü. Üçü ağır olmak üzere altı asker yaralandı.
Son olarak 17 Ağustos günü İspanya'daki vahşete tanık olduk.
DEAŞ'ın farklı ülkelerde ve inançlardaki kişilerden oluştuğu malum…
Yeni Mesaj'ın dünkü manşet haberinde 2011 ila 2016 yılları arasında dünyanın 120 ülkesinden 42 bin teröristin DEAŞ'a katıldığı bilgisi veriliyordu.
Rusya ya ait araştırma kuruluşu Ran, DEAŞ'taki çözülmeye dikkat çekerek, Suriye ve Irak'taki teröristlerden 5 binin Avrupalı olduğunu ve bunun 3 binin geri ülkelerine döneceğini haber yaptı.
Hal böyle ise İspanya'daki terör eylemi bir başlangıçtır.
Ve Amerika'nın oluşturduğu ve Avrupa'nın, Ortadoğu'daki kaynaklara erişim için destek verdiği DEAŞ, aslında beslendiği kaynakları da tehdit ediyor.
Bu tehditler, ABD'nin etkisindeki DEAŞ'ın kullanılması ile Amerika'nın Avrupa'ya “Ortadoğu'da sadece ben varım” zorlaması olabilir.