Kamplaşmaların had safhaya ulaştığı bir süreçten geçiyoruz. Baştan altını çizelim, bu sadece üzerimizde hesabı olanlara yarayacaktır.
Demokrasilerde halkın taleplerini karşılamak en az yapmakla mükellef oldukları şeyler kadar yerine getirilmesi zorunlu bir kuraldır.
Devlet, vatandaşının hakları kullanması ve özgürlükleri yaşaması konusunda önünü açacak; onun can, mal, namus emniyetini sağlayacak, din ve vicdan hürriyetini teminat altına alacak; sosyal olmanın gereği ihtiyaçlarını karşılayacak; ondan sonra vatandaşın devlete karşı sorumluluklarının hesabını sorabilecektir.
Demokratik bir hukuk devleti olan bizim, devlet kademesinde, bürokraside ve siyasette hatalarımız olabilir.
Önemli olan ihmallere sahip çıkmamak, sorunların arkasında durmamaktır. Devlet adamlığından beklenen vatandaşın ve çağın ihtiyaçlarına göre acil ve gerekli tedbirleri alabilmesidir.
Bir kesimi, hele hele yargı gibi adaletin tesis edildiği önemli bir bölümü karşısına almak diğerlerine hiçbir şey kazandırmaz.