Türkiye ile ABD yönetimi geçtiğimiz Ekim ayında Kobani konusunda
ters düşmüştü.
Kobani bölgesinde 3 kantonda bağımsızlığını ilan eden PYD güçlerine
Türkiye'ye rağmen havadan silah desteği veren ABD, şimdi de aynı
tavrı Tel Abyad'da sürdürüyor.
Ankara'nın Tel Abyad'da IŞİD ve Kürt kuvvetleri arasındaki
çatışmalarda Kürtleri, Arapları göçe zorlayarak bölgenin demografik
yapısını değiştirmekle suçlamasına karşın, ABD'den böyle bir şey
olmadığına dair açıklama geldi. Tam tersine yapılanlardan IŞİD
sorumlu tutuldu.
Kobani'nin ardından gelen bu ikinci farklı tavır, esasen her şeyini
ABD yönetimine endekslemiş bir hükümet için acı bir gidişattır.
Seçim sathında anayasal sınırları aşarak meydan meydan gezilmesine
rağmen yüzde 12 oranında kaybedilen oy da, ABD'nin yüz çevirmesinin
bir yansıması değil midir?
Gerçi BTP'nin önünü kesen, oylarını çalan bu cenah bunu yine ABD'ye
yaranmak için yaptı ancak biz onlara son bir ikaz yapalım.
Dünyanın sarıldığı Milli Ekonomi Modeli'ni (MEM) talimatla
gizleyerek milleti ABD'nin ve İsrail'in kucağına oturtmak,
kaynakları onlara akıtmak hangi devlet adamlığıyla, hangi
insanlıkla izah edilebilir?