Bazı çevreler Türkiye’nin ‘gelişmekte olan ülkeler’
sıralamasında hızla yükseldiğini iddia etse de halimiz hiç de
övündüğümüz gibi değil.
Hukukun üstünlüğünü ilke edinen World Justice Project (WJP)
tarafından bu yıl beşincisi yayımlanan endekste, Türkiye 2014
yılında 99 ülke arasında 59’uncu sırada yer almıştı.
Kuruluş, ülkelerin devlet üzerindeki denetim gücü, yolsuzluk, açık
devlet, temel haklar, düzen ve güvenlik, düzenleyici çerçeve, sivil
ve cezai adalet gibi sekiz ana kalem üzerinden
değerlendiriliyor.
İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD), Türkiye’nin
üyeleri arasında servetin en adaletsiz biçimde paylaşıldığı ikinci
ülke olduğunu açıkladı.
The Economist’in raporuna göre, Türkiye gelişmekte olan ülkeler
arasında cari açıkta 56 ülke arasında 2. sırada bulunuyor.
ABD İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne göre, basın özgürlüğünde 196
ülke arasında 112. sıradayız.
BM Kalkınma Programı İnsani Gelişme Endeksi’ne göre, dünyada
yaşanacak ülke sıralamasında 169 ülke arasında 83. sırada yer
alıyoruz.
Türkiye, OECD’nin PISA 2012 eğitim raporunda, ortalamanın çok
altında kalarak 64 ülke arasında 42’nci sırada yer aldı.
Dünya Ekonomik Forumu’nun (DEF) yayımladığı 2013 cinsiyet
ayrımcılığı raporuna göre, son bir yıl içerisinde kadın-erkek
eşitliğinde 136 ülke arasında 120. sıradayız.
G-20 Raporu’na göre kişi başına düşen milli gelir oranında 55.
sıradayız.
OECD’nin raporlarında 21 ülke arasında akıl sağlığında
sonuncuyuz.
Yine OECD ülkelerinde
1 doktora 2 bin 357 hasta düşerken, ülkemizde 4 bin 460 hasta
düşmektedir. Çocuk ve anne ölüm oranları sıralamasında dünyada 189
ülke arasında 108. sıradayız.
Dünya Basın Özgürlüğü Sıralaması’nda Nepal, Katar, Zimbabwe, Irak
ve Singapur’un gerisinde 138. sırada yer bulduk.
Dünya Demokrasi Sıralamasında Gana, Lübnan, Bangladeş ve
Moğolistan’ın gerisinde Nikaragua ile birlikte 89. sıradayız.