25 Eylül'de bağımsızlık referandumu yapmaya hazırlanan Mesut
Barzani'ye, yıllarca kendine destek veren ülkelerden art arda kötü
haberler geldi.
Önce Almanya Dışişleri Bakanı, referanduma karşı çıktı; tarih
boyunca Anadolu'daki Kürt ayaklanmalarının mimarı İngiltere de onu
izledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Irak'ın toprak bütünlüğüne tehdittir”
açıklaması ile Türkiye'nin de aynı istikamette düşündüğünü
açıkladı.
Keşke bu beyan, Barzani'nin Türkiye ziyaretlerinde sözde Kürt
devleti bayrağı altında yapılan basın toplantıları esnasında da
dile getirilseydi.
Keşke, Ak Parti toplantılarına “Türkiye seninle gurur duyuyor"
sloganlarıyla katılırken de söylenseydi de coğrafyamızdaki Kürt
kardeşlerimiz dış güçlerin maşası olmadan ülkemizdeki birliğin
temini için doğru adımları yıllar evvelinden atabilseydiler.
Zararın neresinden dönülse kârdır.
Yeni Mesaj gazetesindeki köşemizde bundan iki yıl önce Kürtlerin de
Türk olduğunu detaylı bir şekilde delilleriyle ortaya
koymuştuk.
Bu konuda pek çok çalışma mevcut.
Mesela Prof. Dr. M. Fahrettin Kırzıoğlu, "Kürtlerin Türklüğü"
isimli kitabında şu bilgileri yazar: “M.Ö. 7'nci yüzyılda Orta
Asya'nın doğusuna hâkim Hunlar (Hiyung-nu) kolundan gelip,
Tanrıdağlar bölgesine yerleşerek burada Karluk ve Abdal/Haptal
(Heptalit) adıyla tanınan Oğuzlara karşılık; Saka (İskit) birliği
içindeki Oğuzların Karlıdağ/Yaylak bölgelerinde yaşayanlarına Kürt
ve bunun benzeri adlar verilmiştir. Karluk/Abdal Urukları, Hunlar
kolundan olup; Kürtler ise Sakalar (İskitler) topluluğundaki Yüce
Dağlar bölgesinde yaşayan Oğuzlardandır.”