Türkiye ile AB ilişkileri 31 Temmuz 1959’da, o tarihteki adı ile Avrupa Ekonomik Topluluğu’na (AET) yapılan ortaklık talebi ile başlamıştı.1999’da Türkiye’ye adaylık statüsü tanındı ve maalesef halen aday ülkeyiz.
2005 senesinde devreye giren katılım müzakereleri; diğer ülkeler gibi Avrupa Birliği’ne giriş müktesabâtının takibi şeklinde değil de siyasi tavizlerle bugüne kadar devam etmiştir.
Yani yarım asrı aşan bir serüvenden bahsediyoruz.
Bizce bir serüven zira her fırsatta kendilerinin de ifade ettiği gibi bir Hıristiyan birliği olan AB’ye girmeye uğraşan ilk, tek, muhtemelen de son Müslüman ülke Türkiye’dir.
Bizce bir serüven, zira Türk milleti için unutulmuş olsa da, Haçlı Seferlerinin yapılış gayesi olan Müslüman Türkleri yok etme ukdesinden vazgeçmeyen Batılı devletlerin bizi aralarına almalarına, kabul etmelerine imkân bulunmamakta…
Bu inanç temelli ana problemin yanında Avrupa Birliği bizi arasına alamadan şu üç nedenle dağılmak üzeredir: