Bir yazarımızın köşe yazısında, “Batı ülkeleriyle yaşanan benzer gerginliklerde olduğu gibi bu gerginliğin temelinde de iki temel faktör yatıyor: Çıkar farklılaşması ve değer farklılaşması...” şeklinde bir cümle okumuştum. Bu tespite katılıyorum, ancak çözümle ilgili görüşe katılmıyorum. Yazar çözüm olarak mesela Ortadoğu politikasında ABD ile çatışmamak gerektiğini, Arap Baharı, Mısır, PYD, İhvan vb. konularda ve olaylarda ABD ile ters düşmenin gerilim yarattığını, dolayısıyla uyumlu bir politikanın uygulanması gerektiğini işaret ediyor. “Değer farklılaşması” meselesinde de demokrasi ve özgürlükler konusundaki farklı anlayış ve yaklaşımları zikrettikten sonra şöyle diyor: “…Bu dönemde Batı'ya itiraz eden, karşı medeniyeti temsil eden ve taşıyan bir tarz içinde Erdoğan'ın Batı karşıtı bir siyasi dil kullanmış, bunu yaparken sadece Batı'nın politikalarına değil, değer sistemine de yönelmişti. Bir önceki dönem Batı değerleriyle pozitif bir etkileşim yaşanırken bu kez aynı değerler üzerinden bir itişme evresi açılmıştı… O zaman sorun, bir kaç yıl öncesinin aksine, değer sistemleri arasındaki geçiş ve sentezi işaret eden yolun değil çatışma patikasının izleniyor olmasıdır.”