İlk gençlik yıllarımda bir köyde şöyle bir olay gerçekleşmiş ve dilden dile dolaşmıştı.
Kocası vefat etmiş, çocukları olan bir dul kadın ziraat faaliyetini üstlenmiş, yalnız başına, köyden biraz uzak tarlasında çalışıyor. Kadına göz koymuş bir soysuz geliyor bıçak vs. tehdidi ve erkek gücüyle kadına tecavüz ediyor. Kadın çekinmiyor, karakola oradan da mahkemeye gidiyor. Soysuza yedi buçuk yıl hapis cezacı veriyorlar. Bir iki yıl yattıktan sonra bir af çıkıyor, pislik, elini kolunu sallayarak köye geliyor, kadın köy çeşmesinde komşularıyla imece usulü yün yıkıyor, adamı görünce “yahu bu soysuza yedi buçuk yıl hapis cezası verilmedi mi” diye yakınıyor, “af çıktı, hükümet affetti” diyorlar. Hemen koşarak eve gidiyor, tabancayı alıyor ve soysuz henüz evine ulaşmadan karnına yedi kurşun yerleştiriyor ve dönüp kadınlara “Bu adam hükümete değil, bana tecavüz etti, hükümet onu nasıl affedermiş, asıl beni affetsin” diyor ve gidip karakola teslim oluyor.
Olay bu.
Gün geçmiyor ki sudan sebeplerle öldürme ve yaralama olaylarına, küçük büyük, erkek kadın demeden işlenen, vicdanlarımızı yaralayan cinsel tecavüz suçlarına ait haberlerle, üstelik görüntülerle perişan...