14Mayıs 2012 tarihinde İslam-online sitesinin yaptığı
röportajdan:
''Genel olarak Müslümanlar birlikte yaşıyorlar, aralarında gerçek
bir ihtilaf yok; bu sebeple bizim Sünnî ve Şiî medreselerini
(ekollerini, mezheblerini) birbirine yaklaştırmaya da ihtiyacımız
yok; bizim ihtiyacımız bu ikisini yepyeni bir insani düşünce; yani
demokrasi düşüncesi ile değiştirmektir. Bu iki medrese diktaya veya
istibdada dayanıyor ve her ikisinin de ömrü bitmiştir veya bitmek
üzeredir. Bizim yeni bir kültürü yaymamız gerekiyor ki, bu da
diyalog, çoğulculuk, demokrasi ve insan haklarıdır...''
''Çatışmaların sebebi bu iki mezhebin fıkhıdır, bu sebeple çözüm
onları değiştirmekte ve yerlerine insana yönelen, herhangi bir
ideolojiye angaje olmayan laik devletlerdir diyebilir miyiz?"
şeklindeki soruya şu cevabı veriyor:
"Evet Sünnî ve Şiî siyaset fıkhı istibdada dayanır, istibdat ancak
istibdat fıkhı yapar...''
''Din ve Siyaset'' sitesinde, 2011 Aralık ayında yapılan bir
röportajdan:
''İşte İmam Hüseyn, bakın Kerbelâ'da ne diyordu: 'Ben, dedemin
ümmeti içinde ıslahat yapmak için yola çıktım'.