Kötü niyetli ve ahlakı bozuk kişilerin masum insanlar, kurumlar, kuruluşlar ve gruplar hakkında asılsız haberler yaymaları, “iftira et iz yapar” kuralına göre insanların zihin ve hafızalarında yalan yanlış izler oluşturmaya uğraşmaları yeni bir olay değildir, ancak yeni iletişim araçları bu algıların hem çabuk hem de geniş bir alanda yayılmasına imkan verdiği için tesiri de bu ölçüde büyük ve zararlı olmaktadır. Günah, çirkin ve ayıp olan bu fiilin sorumluluğu yalnızca asılsız algı oluşturan ve yayanlara değil, bunlara müşteri olanlara da aittir; çünkü Kitabımız, böyle haberlerin araştırmadan, incelemeden, soruşturmadan kabul edilmesini ve buna göre bir fiil ve tavır içine girilmesini yasaklamaktadır “Ey iman edenler! Bilmeden birilerine zarar verip de sonra yaptığınıza pişman olmamanız için, yoldan çıkmışın biri size bir haber getirdiğinde doğruluğunu araştırın.” (Hucurât: 49/6) Hükmü ve hikmeti bütün zamanlara ait olan bu âyetin geliş sebebi olarak şu olay anlatılmıştır: