İbadetlerden ictimaî, siyasi, hukuki, ahlaki… hayata kadar her alanda İslâm’ın istediği insan ile bugün Müslümanım diyen insanlar arasındaki farka dikkat çekmek istiyorum; bu açıklığı fark etmek bile kulluk yolculuğunda önemli bir adımdır.
Önceki yazımda bu farkın “izzet ve güç” ile ilgili olanı konusunda bir soru sormuştum:
“Ümmetin üzerine bu ölü toprağı nasıl saçıldı, ümmet bu hale nasıl geldi?”
Kısa cevabını da şöyle düşünmüştüm:
Çünkü gücü ve saygınlığı, Allah’a dayanıp müminlerle bir olmakta değil, ötekilere yamanmakta aradı ve çünkü imanı zayıfladı.
Bu düşüncemi ilham eden birkaç âyetin meallerini sunuyorum: