Resmî bir bilgi bulunmamakla beraber 35 milyon kadar Doğu Türkistanlı'nın yaşadığı sanılıyor. Suudi Arabistan’da 50, Kırgızistan’da 350 ve Kazakistan’da 800 bin kadarı, Amerika’da bir miktarı yaşamaya çalışıyorlar.
Doğu Türkistan’da Çin zulmü altında yaşayan Uygur müslümanları herşeye rağmen dinlerine bağlı kalmaya çalışıyor ve bunu, bir gün bağımsızlıklarına kavuşmanın ve kendileri olarak yaşamanın yegâne şartı olarak görüyorlar.
“Herşeye rağmen” dedim ya, bu laf değil ve dayanılır gibi de değil, işte onlar buna dayanıyorlar:
Bundan yirmi yıl kadar önce Türkiye’ye bir Uygur müslümanı geldi (aklımda yalnızca Çavuş lakabı kalmış), bu zat Çin ordusunda çavuş olarak askerliğini en iyi bir kalitede yapmış, takdirler almış, ancak affedilemez bir günahı var; namaz kılıyor ve haramdan uzak duruyor. Askerlik vazifesi sona erince onu tek kişilik bir hücreye hapsediyorlar. Uzun boylu olan Çavuş, ayaklarını uzatarak yatsa hücrenin uzunluğu buna kısa geliyor, eni de seksen santim kadar. Günde bir kere demir kapının küçük penceresi açılıyor ve oradan ölmeyecek kadar yiyecek ve su veriyorlar, içeride bir teneke var, dışkı vesaireyi ona biriktiriyor, pencere açıldığında onu da boşaltıp geri veriyorlar. On beş günde bir kere bir miktar pirinç sapı veriyorlar, yatak olarak bundan başka bir şey yok. Çavuş bu hücrede on sekiz yıl kalıyor, oradaki imkânlara göre dini temizliğini yapıyor, kıble olarak tahmin ettiği yöne dönüyor ve hiç kaçırmadan beş vakit namazını kılıyor. Kendi ifadesine göre bu uzun hücre hapsinde onu hayatta ve ayakta tutan bir emeli var: Bir güm buradan çıkacağım, Beytullah’ı ve Efendimiz'in (s. a.) Ravzası'nı ziyaret edeceğim!
Onsekiz yıl sonra onu serbest bırakıyorlar, bir yolunu bulup Çin’den kaçıyor, parası olmadığı için binbir güçlükle iki yılda Türkiye’ye gelebiliyor. Bizim insanımız Çavuş’u Mekke’ye gönderdiler…
Marmara İlahiyat’ta öğrencilerimin arasında bir Uygur müslümanı vardır (Atağuş), Çin'de din tahsili yaptığı için onu da hapse atıyorlar, dört yıl yatıyor, çıkınca gerektiğinde rüşvet vererek Çin’den kaçıyor ve Türkiye’ye geliyor. Bizde doktora yaptı, çok değerli bir hocamızın damadı da oldu.