Allah Teâlâ hep doğruyu söyleyen kitabında müminlere şu emri
veriyor:
“Allah'ın ve sizin düşmanlarınızı ve onların gerisinde olup sizin
bilmediğiniz, ama Allah'ın bildiklerini korkutup caydırmak üzere,
onlara karşı elinizden geldiği kadar güç ve savaş atları
hazırlayın. Allah yolunda harcadığınız her şeyin karşılığı, zerrece
haksızlığa uğratılmadan size tastamam ödenecektir” (Enfâl:60).
Caydırıcı güç edinme emri evrensel bir gerçeği dile getirmektedir.
Buradaki “Savaş atları” ve bazı sahih hadislerde (Müslim, “İmâre”,
167) teşvik edilmiş bulunan okçuluk ve atıcılık ise tarihî şartlar
içinde yapılmış bir tavsiyedir, bir örnektir. Bunun günümüze
yansıyan anlamı ise “en uygun, maksadı gerçekleştirmede en etkili
olan silahlar ile diğer araç gereçler, askerî eğitim, strateji gibi
savunma ve zafer için gerekli olan her türlü askerî ve sivil güç,
imkan ve hazırlıklar” demektir.
Günümüzde dünya bir köye döndüğü için iç, dış düşman ve bunlarla
mücadele kavram ve araçlarının da değişmesi gerekiyor. Bugün
içimizde ve sözde bizden olan düşmanların dış bağlantıları,
dışımızda olan düşmanların da iç bağlantıları var. Dış dediğimiz
düşman neredeyse istediği kimsenin yatak odasını bile görüyor ve
denetliyor.