"Yeryüzünde gezip de kendilerinden öncekilerin sonu ne olmuş
görmezler mi? Onlar kendilerinden çok daha kudretliydiler; toprağı
iyice işlemişler, yeryüzünü bunların imar ettiğinden daha fazla
imar etmişlerdi. Onlara da peygamberleri nice açık kanıtlar
getirmişti. Şu halde Allah onlara asla zulmetmiş değildir, asıl
onlar kendilerine zulmetmişlerdir (9). Sonunda, Allah'ın âyetlerini
yalan saymak ve onları alaya almak suretiyle kötülükte ileri
gidenlerin âkıbeti pek fena oldu (10).” (Rûm: 9-10).
“İnsanların kendi elleriyle yapıp ettikleri yüzünden karada ve
denizde düzen bozuldu; böylece Allah –dönsünler diye–
işlediklerinin bir kısmını onlara tattırıyor.” (Rûm: 41).
Rûm suresinin 9-10. âyetlerinde Allah Teâlâ, dün olduğu gibi bugün
de maddi varlığa, ilerlemeye, imara.. bel bağlayan, hakkı, adaleti,
kulluk bilincini ve davranışını unutan toplumların başına gelenleri
hatırlatarak, yanlış yoldan dönmeleri gerektiğine işaret ediyor.
Günümüzde çarpık, adaletsiz, bozucu dünya düzenini kurup
işletenlere “dünyanın kimseye mülk olmayacağını; asıl sahibini
unutarak yoldan çıkanlar ne kadar maddi güce sahip olurlarsa
olsunlar, bir gün bu dünyadan yalnızca kefenlerini alarak
gideceklerini" beliğ bir şekilde ifade ediyor.
41. âyet ise, bugün karşı karşıya bulunduğumuz büyük ve kapsamlı
kaosun sebeplerine dikkat çekiyor.