Altmış yıllık dâva arkadaşımın kızı, dost bir gazetede (Akit, 27
Ağustos) bakın benim için ne yazmış: “Durun bakalım daha kimler
günah çıkartacak. Zamanında Amerika'da FETÖ'cülerin peşine takılıp
eyalet eyalet dolaşan Hayrettin Karaman ne zaman çıkartacak, durun
bakalım. Hele bi Bülent Arınç sırasını savsın da...”
Ben ailesiyle hukukumuza saygım sebebiyle dilimi tutacak, yalnızca
yalan olan bu haberin doğrusunu, Hayatım ve Hatıralar kitabımdan
güncelleyerek aktaracağım:
2003 yılı, 27 Mayıs-8 Haziran arasında, birkaç programa katılmak ve
konuşmalar yapmak üzere -ilk ve son defa- ABD'de bulundum. Beni
Gülencilerle hiçbir yakınlığı olmayan Wistom Net grubu davet etti.
Benden önce de Mustafa Özel, Sadık Albayrak, Faruk Beşer gibi
hocaları davet etmişlerdi. Başkent Washington, Atlanta, Tallahasse,
Baton Rouge ve New Orleans şehirlerinde, Türkiye'den buralara
gelmiş, lisans üstü tahsil gören veya master ve doktorasını
aldıktan sonra üniversitelerde, şirketlerde iş bulup çalışan güzel
insanlarımızla görüştüm, sohbetler yaptık, hasbihallerde bulunduk.
Adı geçen şehirlerdeki İslam Merkezleri'ne uğradım, mescitlerinde
namaz kıldık, imamları ve yetkilileri ile kısa sohbetler yaptık.
Batı Virjinya'da güzel bir dinlenme yerinde (PipeSteam) aileleri
ile birlikte birkaç güzel gün geçirmek üzere gelen Müslüman
entelektüeller (beni davet eden grup) ile 3 gün süren seminerler
yaptık. Cuma günü otelin konferans salonu namaz için düzenlendi,
beyler ve hanımlar cemaat oldular, ezanlar okundu, Asr Sûresi'nin
tefsirini konu edinerek bir hutbe irad ettim ve Cuma namazını
kıldırdım. Kusurları olsa da demokrasinin işlediği bir “Batı”
ülkesinde, lüks bir otelde ezan okuyarak kadınlı erkekli, hepsi
okumuş yazmış güzel