Her Müslüman ve gayr-i Müslim biliyor ve bilmelidir ki, İslam
faizi, azını ve çoğunu, hile ile üstü örtüleni ve açık olanı… haram
kılmıştır.
Ya Müslümanların hataları, ya gayr-i Müslimlerin baskı ve
engellemeleri veya daha başka sebeplerle zaruret oluşursa zaruret
miktarını aşmamak üzere haramlar mübah hale gelebilir, ama bu
geçici bir durumdur, tabii ve daimi olan kural: Haram daima ve her
yerde haramdır, helal de daima ve her yerde helaldir.
İslam'ın bütün olarak uygulanmadığı ülkelerde ve toplumlar içinde
yaşayan Müslümanlar zaruret hali dışında işlerini, ticaret ve
ekonomilerini faizsiz olarak yürütmek durumundadırlar ve bu mümkün
olduğu gibi faizci sistemlere göre daha adil ve daha herkes için
faydalıdır.
İslâmi hassasiyetleri bulunan, hem bu dünyada kendi değerleriyle
var olmak, İslam'ı söz ve davranışlarıyla ötekilere anlatmak, hem
de yalnız bu dünyada değil, öncelikle ebedî âlemde mutlu olmak için
çaba gösteren ve bunun için yaratıldığını düşünen Türkiye
Müslümanları yıllardır paralarını faizsiz değerlendirmek ve
işlerini de faizsiz yürütmek için çareler, kurumlar ve kuruluşlar
arıyorlardı. Merhum Özal'ın gayretleriyle ilk Özel Finans Kurumu
kararname ile 1985 yılında faaliyete başladı. Bu kurumun amacı
ihtiyacı olanlara faizsiz sermaye temin etmek ve diğer banka
işlemlerini de faizsiz yapmaktı. Başlıca işi mudarebe (işi ve
ticareti yapacak olana ortak olarak sermaye vermek), müşareke
(şirkete ortak olmak) ve murabaha (malı peşin veya daha kısa vadeli
alıp isteyene daha uzun vadeli ve vade farklı olarak satmak)
idi.
AK Parti iktidarına kadar Müslümanca yaşamak isteyenler daima
laikçilerin engellemeleriye karşılaşıyorlar, evlenmeden zina ederek
yaşamak isteyenlere imkan veren ve kanun çıkaranlar mesela başını
örterek yaşamak, okumak ve çalışmak isteyenlere imkan vermiyorlar,
İmam Hatip Lisesi mezunlarının giriş imtihanını kazanabileceği
üniversitelerde okumasını yasaklıyorlardı. Bu zihniyet ve tutum
sahipleri “faizsiz”, “İslamî” gibi sifatların bir banka veya ticari
faaliyetin önüne konmasını laikliğe aykırı buluyor ve
engelliyorlardı. Bu yüzden Özal o uyduruk ismi koyarak çatlak
sesleri susturmuştu.
Ekonomi ve ticareti faizsiz olarak yürütmek isteyen kurum ve
kuruluşlara “İslâmî” demek mümkün olmuyorsa en azından “faizsiz”
demek gerekiyor. Bu sebeple ben “faizsiz finas” ve “faizsiz banka”
isimlerini tercih ederim.