Yazıya “Batı'nın iki yüzü, dünyada çifte standart ahlaksızlığı”
gibi başlıklar da konabilir.
Örnek saymakla bitmez de biz ikisi üzerinde duralım. Haber
şöyle:
“Almanya Şansölyesi Angela Merkel, Berlin'de düzenlenen saldırının
Tunuslu failinin öldürülmesinin ardından yasadışı bir şekilde
Almanya'da kalan bütün Tunusluların sınır dışı edileceğini
açıkladı”.
Türkiye'nin canını yakan, büyük mal ve can kaybına sebep olan terör
faaliyetlerini icra edip Almanya'ya kaçan ve orada olup bunları
destekleyen, bir kısmı da oturma hakkına sahip olmadan burada
yaşayan çok sayıda suçlu ve şüpheli var; sayın Merkel bunları sınır
dışı etmiyor, Türkiye tarafından istenenleri vermiyor, terörün
küçük bir ucu kendilerine dokununca suçlu suçsuz ayırmadan bütün
Tunusluları sınır dışı etmeye karar veriyor!
Sayın Merkel ve Almanya'nın insanları,
Eğer medeniyet, ahlak, insan hakları gibi kavramları kullanıyor ve
bunlara sahip olmakla övünüyorsanız ölüm kusan silahlardan,
cehennemî bombardımanlardan kaçarak ülkenize sığınmak isteyen
mültecileri kabul etmeniz, Türkiye'nin kabul ettiği üç milyondan
fazla sığınmacının yükünü de biraz olsun azaltmak için onlara
yardım etmeniz gerekirdi. Ve kurunun yanında yaşı da yakmamanız
icap ederdi.
İkinci örnek Myanmar (Burma, Birmanya).
Dünya ölçeğinde bir anket yapılmış, konusu muhtaçlara yardım.
Fiilen yardım eden ve yardımdan yana olan ülkeler arasında Myanmar
birinci gelmiş!
Peki bu ülkenin Budistleri bu kadar yardımsevermişler de bu
yardımları kime yapmışlar ve sıra Müslümanlara gelince ne
yapmışlar?
Bu sorunun cevabı aşağıdaki ansiklopedik bilgide ve
haberlerdedir.
Çoğunluğu Budist olan Myanmar'da resmî makamların yalanlarına
rağmen Müslümanlar nüfusun % 4'ünü değil, Müslüman önderlerin
açıklamalarına göre % 10 ile 14'ünü oluşturuyor ve büyük çoğunluğu
da Hanefi mezhebine mensup bulunuyorlar.
1947 yılından bu yana devam eden Arakan İsyanı'nda Myanmar Ordusu
ile Myanmar'daki Müslüman azınlık Rohingyalar arasında sık sık
çatışmalar yaşanmaktadır. 2012 Arakan Bölgesi ayaklanmaları ile
artan çatışmalar sırasında Myanmar Hükümeti ve siviller tarafından
Müslüman azınlığa yönelik katliam yapılmıştır. 2016 yılında Myanmar
Dini İşler Bakanı Aung Ko ülkede yaşayan Budistleri tam vatandaş
ilan etmiş Müslümanları ise “yan ve yarı vatandaş” şeklinde
tanımlanmıştır.