Her iktidar gibi AK Parti iktidarının da eksikleri, kusurları
olabilir; bunları iyi niyetle uygun dil, zaman ve mekanlarda ortaya
koymak, yalnızca yanlışı söylemekle yetinmeyip tenkit edene göre
doğru olanı da yazmak ve söylemek bir hak olmanın ötesinde bir
vazifedir. Ancak pire için yorgan yakılmaz, birkaç çürük ağaca
takılıp kalarak orman çürük denemez. Bir de iyilik ve kötülükte
görecelik kuralını unutmamak gerekir; “başkaları ve eskiler nasıl
ve nasıl idi” sorusunu sormak, durum mukayese ve muhasebesini
yapmak, alakayı buna göre belirlemek elzemdir.
Fazla değil bundan 11 yıl önce, AK Parti iktidarı henüz üç yaşında
iken mazlum ve mağdurların sabrı tükenmiş olduğu için acele ediyor,
iktidara serzenişlerde bulunuyor, bir an önce yanlışların kısmen de
olsa düzeltilmesini istiyorduk; işte o günün yazıları:
“Aradan bunca zaman geçtiği halde İmam Hatip Liselerinden mezun
olan çocuklarımızın üniversiteye girerken (girmek isteyince)
uğradıkları haksızlığı, hak gaspını, ayrımcılığı ortadan kaldıracak
bir ıslahat yapılmamıştır. 'Yapılmamıştır' kelimesini bilerek
kullanıyorum; çünkü istendiği, öncelikler ve önem sırası buna göre
belirlendiği takdirde iktidarın yapacağı, yapabileceği ıslahat
vardır. Bu yıl vadedildiği halde 'meslek liselilerin lise fark
imtihanı vererek düz lise mezunu olmalarına' imkan sağlayacak
bakanlık tasarrufu bile hala gerçekleşmemiştir; hadi 'kökten
düzeltme YÖK'ün değiştirilmesine, bu anayasanın değiştirilmesine,
bu da fincancı katırlarının ürkütülmesini göze almaya bağlı'
diyelim, peki yukarıda söylediğim basit ve 'geçici olarak rahatlama
sağlayacak' düzenlemenin ihmal edilmesi veya geciktirilmesinin ikna
edici mazereti olabilir mi? Varsa nedir?