Her devirde yaşlılar gençlerden şikâyet etmişler, “zemane gençleri” demişler, kendi örf, adet ve alışkanlıklarını tevarüs etmediklerinden şikâyette bulunmuşlardır.
Şimdiki zaman da -sanki bunlarda kusur yokmuş gibi- orta yaşlılar ve yaşlılar bir yana bırakılıyor, “kendilerince eğitimci ve ıslahatçı” olanlar gençlerin durumunu dert ediniyor, onların dindarlık, edep ve ahlâkından şikâyet ediyor, yoldan çıktıklarını, dijital ve sanal dünyaya dalıp tabii ve normal olanla alakalarını kestiklerini dinsiz veya deist olduklarını… söyleyip yakınıyorlar.
Bugün kimse -edep ve ahlâk dışı olanlar müstesna, mutlak manada- sinemayı kötü görmüyor, her yaşta insanın film seyretmesini tehlikeli bulmuyor.
Benim çocukluğumda ve ilk gençlik yıllarımda Türkiye sinemalarında gösterilen yabancı filimler Amerika menşeli...