Batı Doğu, Güney Kuzey bütün dünya insanları belli zaman dilimlerinde hayatı paylaşmak mecburiyetindeler; yani ne “durdurun dünyayı inecek var” demek mümkün, ne de bütün insanları tektip hale getirmek imkan dahilinde. Çare İslam'ın tezinde birleşmektir. Allah'a ve ahirete iman edenler de var etmeyenler de; ama İslam'ın tezi şöyledir: Dini, ırkı, sosyal ve kültürel durumu, bölgesi, medeniyeti ne ve hangisi olursa olsun bütün insanlar adalete dayalı bir sulh ve her bireyin insanlığını gerçekleştirmesini mümkün kılacak bir hürriyet içinde yaşamalıdırlar. Kimse kula kul olmaya mecbur bırakılmamalıdır. İslam'ın bu tezi teoride kalmamış, fetihler topluluklara adalet ve hürriyeti taşımış, savaşta direnmeyenler kendi topraklarında, işlerinde ve güçlerinde adil vergilerini ödeyerek serbest bırakılmış, dinlerine ve dillerine dokunulmamış, mabetlerinde ibadetleri, uygun mekanlarında eğitim ve öğretimleri devam etmiştir. Ya Batı ne yapmıştır? Kendi dinlerinden ve milletlerinden olmayanlara “Ya bizden olun, ya kaçın, ya da kılıçlarımıza boyunlarınızı uzatın” demiştir.