“İmam hatipler başarısız öğrencilerin mecburiyetten gittiği okullara dönüştü” iddiası ve “Üniversiteye öğrenci gönderen okul türleri sıralamasında sosyal bilimler lisesi yüzde 67.02 ile birinci, fen liseleri yüzde 52.81 ile ikinci, Anadolu liseleri yüzde 42.92 ile üçüncü, imam hatipler yüzde 24.94 ile dördüncü sırada yer alıyor” şeklindeki tespit:
Israrla imam hatip okullarını diğer okul türleri ile karşılaştırmak özellikle fen ve sosyal bilimler liseleri ile karşılaştırmak bir diğer art niyet gösterisidir. Bu okul türleri birbirinin alternatifi olmayan ve kendine özgü özellikleri olan okullardır. Fen liseleri ve sosyal bilimler liseleri salt akademik kaygıyla velilerin çocuklarını gönderildikleri okullar olurken imam hatip liseleri için aynı şeyi söylemek mümkün değildir. Velilerin bu okullardan beklentileri çok farklılık arz etmektedir. İmam hatip liseleri kuruluşundan bugüne salt akademik beklentileri karşılamak için açılan okullar değildir. Bunu başta ifade etmek gerekir. Bu okulların tarihine bakıldığında yakın tarihimizdeki işlevi ve mezunlarının ortaya koydukları sosyal, siyasal ve toplumsal roller bunun en büyük göstergesidir. Halkımızın nazarında da imam hatip okulları millî, mânevî ve ahlâkî değerlerin öne çıktığı, akademik kaygıyla birlikte öğrencilerin temel İslâm bilimlerinde de belirli bir müfredatı almalarının istendiği okullardır. Bu nedenle imam hatip liselerinde akademik başarı düzeyi çok farklılık arz eden öğrencilerin varlığı kaçınılmaz bir durumdur. Dinini öğrenmek isteyen hiçbir öğrenciyi de senin akademik başarın düşük diye okulun kapısından göndermek hem eğitim açısından hem de inancımız açısından hiç uygun değildir. Mezun olduktan sonra da bu öğrencileri salt akademik kaygıyla gelen öğrencilerin okulların mezunları ile mukayese etmek çok yanlıştır. İlla ki mukayese edilecekse artık bu yıldan sonra sınavla öğrenci alan okulları kendi arasında mukayese etmek veya önceki yıllarda aynı puan aralığında veya yüzdelik dilimle öğrenci alan okulları kendi arasında mukayese etmek en makul ve adil olanıdır. Maalesef imam hatip liselerine karşı olumsuz bakan veya bu okullar hakkında olumsuz bir algı oluşturmak isteyen insanlar sırf bu güzide kurumları karalamak için adalete ve hakkaniyete riayet etmeden ahlâkî olmayan yollara başvurulmaktadır.
Aynı şekilde ortaöğretimdeki bu okul türlerindeki öğrenci sayıları, Türkiye genelindeki oranları, okul türlerine yerleşen öğrencilerin merkezi yerleştirme ya da yılsonu başarı puanı gibi çoklu değişkenleri göz önünde bulundurmadan karşılaştırmak bilimsel olmayan, önyargıları desteklemek için çok farklı zorlamalara, -yukarıda imam hatip liseleri lisans düzeyindeki başarı oranlarını değiştirme örneğinde olduğu gibi- yalanlara başvurarak yapılan aldatıcı bir haberciliktir.
Sınav sonuçları ile ilgili duruma gelince;
Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından resmi olarak açıklanan 2018 yılı Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda;
Önceki yıllar da dâhil olmak üzere imam hatip liselerinden mezun olmuş 234.657 aday YKS’ye başvurdu. Öğrencilerden 37.087 lisans, 30.495 ön lisans, 21.453 açık öğretim fakültesi olmak üzere %37,94 oranla toplam 89.035 öğrenci üniversitelere yerleşmiştir.