Hemen bütün İslamcılar ve âlimler İslam birliğinin zaruretine
inanırlar ve ikinciler bu birliğin kuvveden fiile geçmesi için
çalışmalar da yapmışlardır. Alimlerin zihniyet, durum ve
tutumlarının, İslam birliğinin adım adım gerçekleşmesinde büyük
etkilerinin olacağında şüphe yoktur, ancak bu etkinin bir türlü
sonuç alamamasının sebepleri üzerine kafa yormamız ve engelleri
kaldırmak için çaba göstermemiz gerekiyor.
Bu noktada âlimlerin içinde ehliyetli tasavvuf önderlerini de var
sayıyorum.
Konuya devam etmeden bir hatıramı nakletmek uygun olacak:
Yetmişli yıllarda, ihtilafların tefrikaya dönüşmeye başladığı
ortamda İstanbul'da yaşayan üç tasavvuf önderini (tarikat şeyhini),
merhum arkadaşım Bekir Topaloğlu ile beraber ziyaret ettik;
maksadımız bu üç büyüğün bir araya gelerek kendilerinin ve
mensuplarının kardeşler ve aradaki farkın yalnızca bir vazife
taksimi mahiyetinde olduğunu ifade buyurmalarını istirham idi.
Halen yaşayan biri “Ben yaşça en küçükleriyim, emrettikleri yere
gelirim” dedi. İkincisi dinledi; “evet” de, “hayır” da demedi.
Üçüncüsü ile değil de ancak temsilcisi ile görüşmek mümkün oldu, o
da bizi azarlayarak haddimizi bilmemizi tembih etti ve kendi evinde
bizi yalnız bırakarak salonu terk etti, biz de kalkıp evden
ayrıldık.
Şimdi okuyucuların “Bunlar kimlerdi” diye sorduklarını duyar
gibiyim, ama önemli olan isimler değil, zihniyet ve tutumdur. Bugün
de mevcutlara gitseniz farklı bir sonuç alabileceğinizi
ummuyorum.
Konuya dönelim:
“Dünya Alimler Birliği” var, ama dünyanın alimlerinin tamamı oraya
üye değil, hatta çoğu onları tanımıyor veya onlarla
ilgilenmiyorlar.
İslam ülkelerinde onlarca “âlimler birliği” var; bunların arasında
kardeşçe ilişki ve işbirliği şöyle dursun çelişme ve çekişmeler
devam etmektedir.
Türkiye'de yakın geçmişte bir âlimler birliği kuruldu, kısa bir
süre sonra bir daha kuruldu, ondan sonra “Ehl-i Sünnet Alimler
birliği” adıyla biri daha kuruldu, kuruldu, kuruldu…
Şu garâbete bakın, adı birlik, kendileri tefrika!
Önce kurulan birliği ehl-i bid'at kurmadı ki, diğeri “ehl-i Sünnet”
olsun!
Ayrıca maksadımız İslam birliği mi, mezhep birliği mi? Önce
âlimlerin buna bir karar vermeleri gerekiyor.