Kur’an’da (İslam’da) devlet, siyaset ve düzenle ilgili buyurucu ve dînî bir söylemin bulunmadığını, bu alanın beşeri düşünce ve düzenlemeye bırakıldığını iddia edenlere karşı en azından on kadar kelime ve kavramın bulunduğunu ifade etmiştik ve bunları açıklamaya çalışıyorduk.
Kamu alanında ilahi iradenin hakimiyeti ile fert-kamu temsilcisi arasındaki ilişkinin gereği olan kavramıdır. O halde ben, bendeki hilafet yükümlülük ve selahiyetini, kamu adına kullanmak üzere bir yerlere, birilerine vermeliyim, şartlı olarak vermeliyim ve o kişi, şartlara riayet ettiği müddetçe de ona itaat etmeliyim. Böylece birinci kavramla da bağlantı kurmuş olduk. İşte bu akdin adı bey’attır. Bu yüzden, bey’atı alelade bir seçimle eş tutmak pek doğru değildir. Bey’atta, diğer anahtar kavramlarla bağlantılı, daha geniş, daha derin, daha aşkın manalar vardır.
Bu kavrama gelince, kamu hayatı, toplum hayatı gerekli kıldığı...