İslam dünyasında yaşayan düşünür ve siyasetçilerin bir kısmı ile merhum Erbakan'ın sıkça dile getirdikleri bir hedef vardı: İslam NATO'su, İslam Ortak Pazarı, İslam Dinarı (altın parası). Avrupa ülkeleri bu hedefleri kendi aralarında gerçekleştirdiler, başka dinden ve medeniyetten olanları da aralarına almamak için direniyorlar. Papalar ikide birde Avrupa Birliği'nin bir “Hristiyan Birliği” olduğunu açıkladılar… İslam ülkeleri kendi aralarında bu hedefleri niçin gerçekleştirmesinler!? İslam dünyası için hayati ehemmiyet arzeden bu hedeflerin önünde iki engel var: Dış engel: İslam dünyasının nimetlerini sahiplerine bırakmak istemeyen iri devletler her türlü Makyavelist yöntemleri kullanarak engel olmaya çalışıyorlar. İslam ülkelerinde zorunlu olan bu ıslahatı yapma niyet ve kabiliyetinde olan kişileri ve kurumları ya ortadan kaldırıyor veya ellerini kollarını bağlıyorlar. Avrupa, Rusya, ABD ve Çin İslam ülkelerinde sahih İslam'ı temsil edenlerin iktidara gelmesini asla istemiyorlar; bunun yerine Marksist Kürtleri, Nusayrî Esed'i, Şiileri, laik demokratları tercih ediyorlar. Suriye'de işlenen insanlık suçuna göz yummaları hatta onu desteklemelerinin de asıl sebebi Batı'nın bu tercihidir.