Peygamberimiz (s.a.) “Nehrin kıyısında abdest alsak bile suyu israf etmemizi istemiyor”.
Nehirde su çok olabilir ama bir insan bir kere gereksiz olarak bol harcamaya alışırsa suyun az olduğu yerde de çok harcar ve işte israf alışkanlığı böyle oluşur.
Bazı israf örneklerini hatırlayalım:
Sık sık ülkemizde ekmek israfından bahsediliyor ve israf edilen ekmek ile milyonlarca aç insanın doyabileceği ifade ediliyor; ama biz yine de ekmeği israf ediyoruz.
Okumuş yazmış sözde kültürlü insanlar da sonradan görmüş olanlar da açık büfe usulü yemek aldıklarında yiyeceklerinden fazlasını alıyorlar, kendileri almazsa çocukları alıyor onlara ses çıkarmıyorlar, masadan kalktıklarında çöpe gidecek ekmeğe, yemeğe ve meyvaya bakınca insan kime ne diyeceğini bilemez hale geliyor; zaten bir şey diyecek olsanız sizi azarlamaya hazır duruyorlar.
Evlerimizde birçok eşya, alet, giyecek vb. var; çoğumuz bunları dayanabilecekleri son güne kadar kullanmak yerine farklısını, yenisini, daha fiyakalısını, konu komşuda gördüğümüz yeni çıkanını görünce mevcudu atıyor, ötekini alıyoruz.