“Toplumda bilinç oluşturarak yaygınlaşmasını kendisine amaç edinen İKSAR, İslam iktisadı alanındaki teorik bilgilerin pratiğe olabildiğince yansıtılmasını sağlamak için 2018 yılında Sakarya’da bir grup akademisyen tarafından kurulmuştur.”
İKSAR adını duyunca merakımı celbetti, internetten bilgi alınca da sevindim, takdir ettim, duyurma ve desteklemenin gerekli olduğuna karar verdim.
Göçmen kuşların sakat kalanlarına bakmak için bile vakıflar kuran, camilerde uygun bir yere para koyup (cami akçesi) ihtiyacı olanların alıp kullanmalarını sağlayan, darda kalanların faizsiz ödünç para alıp sıkıntılarını gidermeleri için para vakıfları kuran… bir geçmişten geliyoruz. Ama öyle bir madde düşkünü olduk ki, ödünç para isteyen dostumuza bile yalan kıvırıp egoistçe boş çevirmekten rahatsız olmuyoruz.
İşte böyle bir durumda İKSAR, çöldeki vaha gibi ümit ve tatmin sebebi olabiliyor. Sakaryalı akademisyenler aynı nitelikteki emsaline de güzel bir örnek tablo sunuyor, “akademisyen olmak fildişi kulede yaşamak değildir, bizim bilim üretmekten başka da vicdani ödevlerimiz olmalıdır, ümmetin derdiyle dertlenmeyen mümin hakkıyla mümin değildir…” demiş oluyorlar.
Bakın daha neleri nasıl yapıyorlar:
“En temel faaliyetimiz karz-ı hasene dayalı İslami mikrofinans programıdır. Bu programda düşük gelir grubundaki insanlara, gelir getirici bir faaliyette kullanmaları için, ihtiyaç duydukları sermaye karz-ı hasen olarak verilmektedir. Bu kişilerin gelirlerini, yaşam standartlarını “arttırma” niyeti İKSAR’a (çoğaltmak), ismini vermektedir. Bu programımız Türkiye’deki ilk kurumsal İslami mikrofinans uygulaması olmuştur. Karz-ı Hasen programının yanında ikinci el ürünlerin dönüşümünü sağlamayı amaçlayan Hayr’ola projesi de devam etmektedir…”