Peygamberimiz (s.a.) buyuruyor:
“Sözümü duyan ve ezberleyen sonra da duyduğu gibi duymayanlara
aktaran kişinin Allah yüzünü ak eylesin! Nice bilgi taşıyan kimse
vardır ki, kendisi taşıdığını hakkıyla anlayamaz, kendisinden daha
iyi anlayana hadis nakledenler de az değildir.
Üç şey vardır ki, onlara sahip olan ve gereğini de yapan müminin
kalbinde kin, garaz ve kötülük yer edemez: 1. Yaptığını sırf Allah
rızası için yapmak, 2. Ümmetin başkanına nasihat, 3.Ümmetin
birliğine bağlı olmak (ümmet manasındaki cemaatten ayrılmamak, ayrı
baş çekmemek); çünkü ümmetin duası onu kuşatır ve korur.”
Açıklama:
Geçmişten günümüze kadar ümmetin okur yazarlarını iki gruba ayırmak
mümkündür: 1.Bize vahyi taşıyan ifadeleri ezberleyenler ama Şâriin
maksadını ya hiç ya da kamil manada anlayamayanlar. 2. Kendilerine
intikal eden sözü hakkıyla anlayan, yorumlayan ve Şâriin maksadına
uygun hükümler, sonuçlar ve çözümlere ulaşanlar.
Din ve ilim hayatının bu iki grup insana da ihtiyacının olduğu
açıktır. Kendi anlayışları, yorum ve ictihadları sınırlı olsa bile
hayatlarını, Efendimiz'den rivayet edilen sözlerin doğru ve tam
olarak elde edilmesine, korunmasına ve bunlardan hakkıyla istifade
edebilecek kimselere nakledilmesine adayan insanlar büyük bir
hizmeti ifa etmişlerdir.