Vaktiyle aleyhimde yazılar kaleme alan Today's Zaman gazetesinin
eski genel yayın yönetmeni Bülent Keneş, Diyarbakır Belediyesi'ne
atanan kayyum için “Hasan Ölçer duruyorken kayyum atanan Cumali
Atilla'ya şimdiden Allah rahmet eylesin!.. Yakınlarının başı
sağolsun!.. Terör örgütü PKK affetmez” demişti.
Bu söz ne işe yarar?
Korkanı korkutur, önemli görevler için ehil insanların istihdamı
bakımından adamına göre caydırıcı olabilir, terör örgütünün
eylemine zemin hazırlar, hatta biraz da normalleştirir…
Aralarında bir irtibat var mıdır, yok mudur bilemem, ama birbirine
yakın günlerde Pentagon görevlisi ve ABD Donanma Akademisi Öğretim
Üyesi olan Michael Rubin, American Enterprise Institute'de
yayımlanan makalesinde Türkiye'nin yakında kan gölüne döneceğini
iddia etti.
Rubin'in yazısında yer alan iddiaya göre, “Türkiye kesinlikle kan
gölüne dönecek. Asıl merak konusu bunun ne zaman gerçekleşeceği ve
Erdoğan'ın Perinçek'ten daha hazırlıklı olup olmadığı” imiş.
Gülen terör örgütünü savunan şu ifadesi de irtibat ihtimalini
güçlendiriyor: “Ortaya konan deliller Fetullah Gülen'in 15
Temmuz'daki darbe girişiminin arkasında olduğuna dair yeterli kanıt
oluşturmuyor… FETÖ'cülerin itirafları 'zorla' alınmıştır…”
Rubin yazısında şu iddialara da yer veriyor:
“TÜRGEV aracılığıyla Erdoğan kendi dini gücünü oluşturdu, Hayrettin
Karaman Erdoğan'ın favori dini lideri''.
“AK Parti Osmanlı Ocakları aracılığıyla kendi taraftarlarını
silahlandırdı. 28 Şubat döneminde görevden alınan ve bu yüzden
laiklikten intikam almaya ant içen emekli Tuğgeneral Adnan
Tanrıverdi askeri danışman oldu, Tanrıverdi'nin başkanı olduğu
SADAT Erdoğan'ın İslami Devrimci Muhafız Kuvvetleri halini almaya
başladı…”