"Mescid-i Aksâ'yı yalnız bırakmayacağız” başlıklı bildiriyi
kırktan fazla hamiyetli ilim ve fikir adamı ile imzaladık. Dün de
bir kamuya açıklandı. Bu bildiriyi mutlaka okumalı, okutmalı, ülke
içinde ve dışında bütün imkanları kullanarak İsrail zulmüne dur
demek için çaba göstermeliyiz. Okuduğum bir habere göre İran,
“Filistin'e destek vermek için Arabistan'a karşı kendi yanlarında
olma” şartını koşmuş. Bu ve benzeri olaylar gösteriyor ki, Filistin
dayanışması, hesabı ve siyaseti ön planda olan devletler değil,
halklar eliyle olacaktır. Devletleri de yola getirecek olanlar yine
şuurlu ve gayretli halklardır. Bu münasbetle ve bildiriye bir katkı
olur diye 2008 yılında kaleme aldığım “Mescid-i Aksâ hepimizin”
başlıklı yazıyı okuyucularıma sunuyorum:
Konu ile ilgili görüşmeler yapmak için İstanbul'a gelmiş bulunan
Mescid-i Aksâ ve Mukaddesatını Muhafaza Vakfı'nın Başkanı Şeyh Raid
Salah'ı, 1995 yılında Filistin ve İsrail'e yaptığımız bir seyahatte
tanımıştık. O günlerde kendisi, İsrail egemenliğindeki bölgede
bulunan Ummu'l-Fahm şehrinin belediye başkanı idi.
Şeyh Râid Salah, Filistin'in 1948'de işgal edilmiş bölgesindeki
Filistinliler arasında faaliyetini sürdüren ve Hamas gibi Müslüman
Kardeşler cemaatinin bir kolu durumunda olan İslâmî Hareket'in
lideridir. Yıllarca İsrail zindanlarında kalıp tüm baskılara rağmen
geri adım atmayan nadir insanlardan biridir. Bilgisine, güzel
ahlakına, zekasına, tükenmez gayretine bizzat şahit olduk.
Şimdilerde “Mescid-i Aksâ'nın altındaki kazılar yüzünden varlığının
tehdit altında olduğunu” kamuoyuna duyurduğu için İsrail tarafından
'sakıncalı ve tehlikeli' ilan edilen Salah, basınımıza yaptığı
açıklamada şunları söylüyor: