Allah Teâlâ'nın, ölülerin toprağına okunmak için değil,
hayatımıza rehber kılmak için gönderdiği Kur'ân'a soralım:
Zalimlerin zulmünden kurulmak ve hak yolunda savaşı kazanmak için
neler yapalım?
“Allah ve Resulü'ne itaat edin, birbirinize düşmeyin, sonra
zayıflarsınız ve zaferi elden kaçırırsınız. Sabredin, kuşkusuz
Allah sabredenleri sever” (Enfal: 46)
“Allah'ın ve sizin düşmanlarınızı ve onların gerisinde olup sizin
bilmediğiniz, ama Allah'ın bildiklerini korkutup caydırmak üzere,
onlara karşı elinizden geldiği kadar güç ve savaş atları
hazırlayın. Allah yolunda harcadığınız her şeyin karşılığı, zerrece
haksızlığa uğratılmadan size tastamam ödenecektir” (Enfâl: 60).
“Hep birlikte Allah'ın ipine sımsıkı yapışın; bölünüp
parçalanmayın. Allah'ın size olan nimetini hatırlayın. Hani siz
birbirine düşman idiniz de Allah gönüllerinizi birleştirdi ve O'nun
nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Siz bir ateş çukurunun tam
kenarında iken oradan da sizi Allah kurtarmıştı. İşte Allah size
âyetlerini böyle açıklıyor ki doğru yolu bulasınız” (Âl-i İmrân:
103).
“Allah'ın ipi”inden maksat, Kur'ân ve İslâm'dır. Hz. Peygamber
Kur'ân'ı, “Allah'ın gökyüzünden yeryüzüne sarkıtılmış ipidir” diye
tarif etmiştir (Müsned, III, 14, 17).
Bu âyetlerde zaferin şartları şöyle sıralanmaktadır: Harekette
sebat ve istikrar, Allah'ı devamlı anmak ve asla unutmamak, Allah
ve Resulü'ne itaat (yöneticilere, kumandanlara ve kanuna itaat
etmek), birlik ve beraberliği korumak, düşmana karşı caydırıcı güç
edinmek, başarının gerektirdiği kadar hazırlıklı olmak.
Din kardeşlerimiz arasında anlaşmazlık ve çatışma olursa ne
yapalım?
“Eğer müminlerden iki grup birbiriyle kavgaya tutuşursa hemen
aralarını düzeltin; ikisinden biri diğerinin hakkına tecavüz etmiş
olursa -Allah'ın emrine geri dönünceye kadar- haksızlığa sapanlara
karşı savaşın; dönerlerse aralarındaki anlaşmazlığı adaletle çözüme
bağlayın ve herkese hakkını verin. Allah hakkı yerine getirenleri
sever./Müminler ancak kardeştirler, öyleyse iki kardeşinizin
arasını düzeltin, Allah'a itaatsizlikten sakının ki rahmetine
mazhar olasınız” (Hucurat: 10).