Önce Hristiyanlık taassubu daha sonra -Batı dini aksesuar/vitrin
olarak kullanmaya başlayıp asıl saikler maddileşince- ulusal ve
bölgesel çıkarlar gereği Batı, İslam Doğu'yu ya yok etmek, ya
değiştirip kendine benzetmek ya da daima çıkarına hizmet edecek
şekilde hakimiyeti altında tutmak için planlar yapmıştır,
uygulamıştır ve uygulamaktadır.
Bugün de din, ulusal egoizm ve çıkar, ırkçılık, yabancı düşmanlığı,
sözde İslam tehlikesi/korkusu (İslomofobi) karma olarak Batı
kamuoyunu etkilemekte ve asıl sebep/saik gizlenerek insan hakları,
demokrasi gibi güncel Batı değerleri bahane edilmekte, bunların
ihlal edildiği propagandası yapılarak, algısı oluşturularak daha
ziyade Türkiye aleyhinde faaliyete hız verilmektedir.
İnsan hakları, vicdan, ahlak, adalet gibi değerler söz konusu
olduğunda Batı'nın çok çirkin bir çifte standardı utanmadan ve
kimseye aldırmadan uyguladığını herkes biliyor ve görüyor. Bugün
Batı'nın (ABD dahil) sahip olduğu zenginlik, gasp ve soygun
(sömürgecilik) yoluyla daha ziyade Doğu'dan elde edilmiştir.
Batı'nın, kahrolası maddi menfaati için Doğu'da akıttığı kan,
tahrip ettiği maddi ve manevi değerleri hesap etmek bile mümkün
değildir.
“Bunlar eskiden idi, şimdi Batı medenileşti, orada insan haklarına
dayalı demokrasi yerleşti, bugün yaptıklarının meşru sebepleri
olmalıdır” diyenler de bulunabilir.