Şunlar orucu bozmaz:
1— Oruçlu olduğunu unutarak yemek, içmek ve cinsel birleşme.
2— Oruçlu iken uykuda ihtilâm olmak.
3— Bir cinsel objeye dokunmadan bakarken veya düşünürken
boşalmak.
4— Krem, sürme, koku vb. kullanmak.
5— Eşini öpmek.
6— Gıybet etmek.
7— İstemeden az veya çok kusmak.
8— Boğazına toz vb. kaçmak.
9— Geceleyin (oruçlu değil iken) cünüb olup yıkanmadan imsak
vaktini geçirmek.
10— Dişlerinin arasında kalan ve nohut tanesi kadar olmayan birşeyi
yutmak.
11— Denizde, nehirde, banyoda ve benzeri yerlerde yıkanmak, banyo
yapmak.
12— Deri altına, adaleye veya damara iğne yaptırmak.
İğne yaptırmanın orucu bozacağı görüşünde olanlar da vardır.
Osmanlı döneminde, Ebû Yusuf ve Muhammed'in ictihadlarına uygun
olarak fetvahanede ve 1948 yılında Ezher Üniversitesi'nin Fetva
Komisyonu'nda iğnenin orucu bozmayacağı yolunda fetva
verilmiştir.
Bu meseleye bir şekil olarak, dış görünüşü itibarıyla, bir de mânâ
ve maksadı bakımından yaklaşmak mümkündür. Dıştan bakıldığında
“orucu ancak normal, tabîî deliklerden içeriye giren nesneler
bozar” diyen müctehidlere göre iğne ile deriyi, adaleyi, damarı
delerek içeriye verilen şey ister ilâç olsun, ister serum olsun
orucu bozmaz; çünkü bu ictihad, içeri giren nesneye değil, girdiği
yere bakmaktadır. Ancak iğne ile vücûduna bir şeyler alan kişinin
maksadına baktığımız zaman hüküm değişir.