CHP’nin eskisi ve yenisi, Kemalistler, Batıcılar, Marksistler, masonlar… oldum olası İslam’ı ve dindar Müslümanları sevmezler; dinin toplum hayatında görünür olmasına razı olmazlar, laikliği “devlet eliyle dindarlığın azaltılması, dinin özel alanlara hapsedilmesi, din hürriyetinin olabildiğince daraltılması”
olarak anlar ve uygularlar.
Dini, dindarı ve toplumumuzu bilmedikleri için ezanı, Kur’an’ı, tarikatları, din eğitim ve öğretimini, dini kıyafetleri ve merasimleri yasaklayarak amaçlarına ulaşabileceklerini zannederler. Bu batıl zan üzerine bina ettikleri değişimler ve devirmeler amaçlarının tersini doğurur; onları iktidardan eder, ebedi muhalefet vazifesini üstlenirler; bize göre de yasaklar sebebiyle yer altına inen kontrolsüz, usul dışı dini hayatın birçok sakıncası söz konusudur.
Ak Parti iktidarı ne yaptı?
Laik ve seküler demokrasilerde var olan din özgürlüğünü Türkiye’de de uygulamaya koydu. Bu ülkede kimsenin inancına, inançsızlığına, özel hayatında uyguladığı ahlak anlayışına, kılık ve kıyafetine… karışma, müdahale ve engelleme yok. Eskiden dindarlara din ve düşünce özgürlüğü yoktu, Ak Parti bu özgürlüğü onlara da getirdi, olup biten bundan ibarettir.
Bir önceki yazımda bir yazarın “Türkiye’de sessiz bir devrim oluyor, İslâmî düzen geliyor” mealindeki yakınmasını nakletmiştim. Bu yazarın argüman olarak kullandığı değişimi hatırlayalım: