Anayasa Hukuku Profesörü Sayın Kemal Gözler’in “sigaranın hükmü” konusundaki yazısını ve tenkitlere cevabını okumuştum, son yazdığı “Hukuk-Fıkıh İlişkisi-İslam Hukukçusu Kimdir” başlıklı yazıyı da dikkatle okudum. İşte bu yazı üzerinde bazı tenkitlerim, açıklamalarım, itirazlarım… olacak.
Sayın profesörün yazdıklarını tırnak içinde verecek, sonra satır başından açıklamalarımı yazacağım.
“Nihayet eklemek isterim ki, okuduğunuz bu makaleyi, yaşlı fıkıhçılar için değil, özellikle genç fıkıhçılar için yazdım.”
O, fıkıhçı sıfatımı kabul etmese de yaşlılığımı reddetme imkanı olmadığından sözü ben de üzerime alındım ve bazı yaşlı tenkitler ve tashihler yapmaya karar verdim.
“Bu nedenle, “muamelat (borçlar hukuku)”, “ukubat (ceza hukuku)” ve “münakahat (aile hukuku)” fıkhın konusuna girer; ama “itikadat” fıkhın konusuna girmez… İtikadî meseleler, yani inanç ile ilgili meseleler fıkıh ilminin dışında kalır. Bunlar ilâhiyatın alanına girer. Buna karşılık amelî meseleler, fıkhın alanına girer.”
Bu satırlarda birden fazla yanlış var. Profesörümüz alanda ihtisas yapmadığı için fıkıhçı olmadığı, yalnızca Batı menşeli hukukçu olduğu için yanlış yapmış olmalıdır.