Müslüman”, dini İslam olan kişi demektir.
“İslamcılık” hangi tarihte ve kimler için kullanılmış olursa olsun
“bir kısım Müslümanın belli bir misyonu, ameli, hareketi, aksiyonu”
demektir.
“Panislamizm” genellikle İslamcı diye nitelenen fikir ve hareket
ricalinin ortaya atıp savundukları, gerçekleştirmek için çaba
gösterdikleri, İslam topluluklarının bir şekilde birleşmelerini
savunan tezin ve teorinin adıdır.
Bunlar tutunmuş, hakkında kütüphaneler dolusu kitaplar, makaleler,
tezler yazılmış kavramlardır. Şunu alalım, bunu atalım demekle
alınamaz ve atılamaz.
Hayatın bütününde İslam'ın egemen olduğu bir toplumda ve devlette
bütünüyle veya bir kısım hayat düzeni için “İslam yerine şunu
alalım” diye ortaya çıkan, İslam'a karşı onu savunan, bunun için
örgütlenen, mücadele eden bir topluluk ve kuruluş bulunmaz. Bu
olmayınca da “İslamcı olan Müslüman” ile mesela “Laik Müslüman”,
“Sosyalist Müslüman”, “Irkçı”, “Turancı, “ Batıcı” olan ve olamayan
Müslüman şeklinde terimlere ihtiyaç duyulmaz.
Tanzimat'tan itibaren daha açık ve kurumsal olarak hayat düzeninin
bazı kısımlarında İslam yerine ötekini alma ve koyma hareketi
başlamıştır. İkinci Meşrutiyet'ten sonra İslam toplumu
(Müslümanlar) içinden mesela Turancılar ve Batıcılar ortaya
çıkınca, kendi tezlerini hararetle savunmaya ve hayata geçirmek
için olanca çabayı göstermeye başlayınca bunlara karşı “İslam'ın
içinde kalarak, onu temel referans alarak krizlerimizi
aşabileceğimizi, çağdaşlaşma ihtiyacımızı da karşılayabileceğimizi”
savunan, bu uğurda mücadele eden bir kısım Müslümanlara “İslamcı”
denmiştir.
Kaza kader diyelim, bir vakit İslamcılar yenilmiş, batıcılar galip
gelmiş ve İslam'ın önemli bir kısmını genel hayat düzenimizin
dışına atmışlardır. Bunlar olup biterken de İslam'ı savunan,
yapılanlara itiraz eden, bu uğurda zindanlara düşen, darağaçlarında
can veren Müslümanlar olmuştur, işte bunlar da İslamcıdır.